Mart 2021’de, YouTube’un derinliklerinde gezinirken Dr. Andrew Huberman’ın yeni açtığı “Huberman Lab” adlı kanalı keşfettim. Henüz iki ay kadar önce yayına başlamış olan bu kanal, kısa sürede güçlü bir bilimsel kaynak haline gelmiş. Stanford Üniversitesi Nörobilim Profesörü olan Dr. Huberman, bilimsel araştırmalarla günlük yaşam kalitesini artırmanın yollarını paylaşıyor. Kanaldaki “Master Your Sleep & Be More Alert When Awake” adlı video (Türkçesi başlıkta mevcut; Uykuya hakim ol ve uyanıkken daha dikkatli ol), dikkatimi çeken ilk içerik oldu ve izlediğimde, uyku düzenimizi ve günlük enerjimizi nasıl yönetebileceğimize dair kapsamlı bilgiler sunduğunu fark ettim.

Videonun merkezinde, uyku ve uyanıklık sürecini optimize etmenin, bilimsel yöntemlerle nasıl mümkün olduğuna dair öneriler yer alıyordu. Uykuyla ilgili birçok yanlış bilgi ve uygulamanın arasında kaybolan biri olarak, Huberman’ın bilimsel bakış açısı ve kanıta dayalı önerileri oldukça ilgi çekiciydi. Şimdi bu videoda öne çıkan başlıkları, kendi tecrübelerimle de harmanlayarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Andrew Huberman’ın videoda öne çıkardığı ilk konulardan biri, biyolojik saatimizin – ya da bilimsel adıyla sirkadiyen ritmimizin – sağlıklı bir uyku düzeni için önemi oldu. Huberman, sirkadiyen ritmin uyku ve uyanıklık döngümüzü düzenleyen ana unsur olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle sabah erken saatlerde güneş ışığı almak, bu biyolojik saatin doğru şekilde işlemesini sağlıyor. Sabah saatlerinde alınan doğal ışık, beyin ve vücuda “gün başladı” mesajını gönderiyor, bu da akşam saatlerinde melatonin hormonu üretiminin doğal olarak artmasına neden oluyor.

Ben de bu öneriyi kendi hayatımda uygulamaya çalışıyorum. Sabahları uyandıktan sonra yaklaşık 10-15 dakika güneş ışığı almak, enerjimin gün boyunca daha yüksek kalmasına yardımcı oldu. Huberman’ın da altını çizdiği gibi, ilk uyandıktan sonra doğrudan güneş ışığı almak, vücudumuzun biyolojik saatini ayarlamada kritik bir rol oynuyor. Sabahları birkaç dakika dışarıda geçirmenin veya gün ışığına çıkmanın, gün içinde daha az yorgun hissetmeme katkıda bulunduğunu fark ettim.

Huberman, kaliteli bir uyku için gece karanlık bir ortamda bulunmanın önemini vurguluyor. Melatonin üretimini engelleyen yapay ışıklar, özellikle telefon, tablet veya televizyon ekranları, uyku kalitesini doğrudan etkiliyor. Videoda, özellikle akşam saatlerinde mavi ışık yayan cihazlardan uzak durmanın, melatonin hormonunun üretimini desteklediği anlatılıyor.

Huberman’ın önerisini dikkate alarak, telefonumu yatmadan en az bir saat önce kapatıyorum ve yatak odamda mümkün olduğunca az ışık bırakıyorum. Başlarda zor gelse de zamanla mavi ışıktan uzak durarak daha kolay uyuduğumu ve gece boyunca daha az uyanmaya başladığımı fark ettim. Huberman’ın “Melatonin, vücudun gece sinyali. Yapay ışıklar, bu sinyali zayıflatıyor ve uykuyu derinleştiriyor” cümlesi, bu konuyu ne kadar ciddi ele almamız gerektiğini gösteriyor.

Huberman’ın vurguladığı bir diğer önemli konu da kafein tüketiminin uyku üzerindeki etkileri oldu. Kafeinin, uykudan 6-8 saat önce tüketilmemesi gerektiği belirtiliyor çünkü kafein, beyindeki adenozin adı verilen ve yorgunluk hissi yaratan reseptörlerin işlevini geçici olarak engelliyor. Bu da, uykuya geçiş sürecinde sıkıntı yaşanmasına neden olabiliyor.

Kendi deneyimlerimde de bu önerinin oldukça etkili olduğunu gördüm. Önceden akşam saatlerinde kahve içmek uykuya dalmamı zorlaştırırdı; şimdi bu alışkanlığı terk ettiğimde daha derin ve kesintisiz bir uyku elde ettim. Huberman’ın bu noktadaki açıklamaları, kafein tüketimimizi uyku saatlerimiz doğrultusunda düzenlemenin önemini bilimsel olarak destekliyor.

Özellikle öğle saatlerinde yapılan kısa süreli şekerlemeler, Huberman’a göre enerjimizi tazelemek için oldukça etkili bir yöntem. Ancak burada da dikkat edilmesi gereken bir denge var: Şekerleme süresi kısa tutulmalı, aksi halde bu durum gece uykusunu olumsuz etkileyebilir. Huberman, 15-20 dakikalık bir şekerleme süresinin ideal olduğunu, daha uzun süre uyumanın ise uyku düzenimizi bozabileceğini belirtiyor.

Bu öneriyi kendi hayatımda uygulamak, özellikle öğle sonrası saatlerinde enerji seviyemi yükseltti. Huberman’ın öne çıkardığı bu noktayı deneyimledikçe, öğleden sonra kısa bir uyku molasının günün geri kalanındaki verimliliğimi nasıl artırdığını gözlemledim.

Andrew Huberman’ın videoları, bilimsel gerçekleri anlaşılır bir dille sunarak sağlıklı yaşam ve kişisel gelişim konularında geniş bir kitleye hitap ediyor. Özellikle sağlıklı bir yaşam için biyolojik ritmimizi ve uyku alışkanlıklarımızı düzenlemenin önemini bilimsel verilerle destekleyen Huberman, bu konuları kanıta dayalı bilgilerle ele alıyor. Kişisel gelişim yolculuğumuzda, Huberman gibi güvenilir bilim insanlarının görüşlerini takip etmek, uygulamalarımızın etkinliğini artırıyor.

Ben de son zamanlarda, alanında uzman isimleri takip ederek sağlıklı yaşam konusunda yeni bilgiler edinmeye özen gösteriyorum. Sağlıklı bir yaşamın, bilimsel veriler ve önerilerle desteklendiğinde sürdürülebilir hale geldiğini fark ettim. Huberman gibi bilim insanlarının görüşlerine kulak vermek, hem günlük yaşam kalitemizi artırmak hem de bilimsel temellere dayalı bilgiler edinmek için önemli bir adım.

Andrew Huberman’ın “Master Your Sleep & Be More Alert When Awake” adlı videosu, uyku kalitesini artırmak ve gün boyu daha enerjik hissetmek adına uygulayabileceğimiz bilimsel öneriler sunuyor. Biyolojik saatin uyku düzenindeki etkisinden kafein tüketimine, melatonin üretimini destekleyecek ışık düzenlemelerinden kısa süreli şekerleme tekniklerine kadar, Huberman’ın önerileri sağlıklı bir uyku düzenine ulaşmada büyük katkı sağlıyor.

Bu önerileri kendi hayatıma entegre ettikçe, uyku kalitemin arttığını, gündelik enerjimin ise yükseldiğini gözlemledim. Andrew Huberman gibi bilim insanlarını takip etmenin, sağlıklı yaşam ve kişisel gelişim alanındaki farkındalığımızı artırdığını ve daha bilinçli seçimler yapmamıza yardımcı olduğunu düşünüyorum. Sağlık alanında bilimsel verilerle şekillenen bir yolculuk, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı sürdürülebilir kılmak için önemli bir başlangıç noktası oluşturuyor.

Nisan 2022

Leave A Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir